Ürdün’de 4.gün-Ve beklenen an PETRA!

Ürdün’e tabii ki gelmemizin en büyük sebebi olan Petra yazısını yüz bin yıl gecikmeli olarak artık yazıyorum. Çünkü malumunuz artık Ürdün’e gitmek için hava açısından güzel zamanlar çoktaan gelmiş bulunuyor.

Petra’yı nasıl anlatsam hiç bilemiyorum, gerçekten çok çok güzel çok çok etkileyici. Bir yerlerden başlayalım bakalım.

Petra nedir, neyin nesidir?

Nebatilerin başkenti olan Petra şehri, 2007 yılında dünyanın yeni yedi harikasından biri seçildi. Ve gerçekten de harika!

MÖ 400 ile MS 106 yılları arasında Nebatilere başkentlik yapmış olan bu şehrin eski adı Raqeem iken sonrasında Yunanlılar tarafından taş anlamına gelen Petra ismini almış. Nebatiler sonrasında Roma İmparatorluğu’na karşı bağımsızlıklarını kaybetmiş ve Petra Roma İmparatorluğuna geçmiştir, ta ki MS 636 yılındaki büyük depreme kadar.

Deprem sonrası şehrin harap olması, ticaret yollarının değişmesi, Sasani İmparatorluğu’nun saldırıları derken bir avuç bedevinin yaşadığı ve bildiği terk edilmiş bir yer haline gelmiş.

1812 yılında İsveçli Johann Ludwig Burckhardt tarafından tekrar keşfedilmesiyle de dünya çapında bir üne kavuştu. 6 aralık 1985 yılında da Unesco Dünya Mirası Listesine girmiştir. İkisini de görmekten çok büyük mutluluk duyduğum Petra ve Machu Picchu kardeş şehirler seçilmiş ayrıca:)

Smithsonian derginisin de ölmeden önce görülmesi gereken 28 yer listesine girmiş. Diğerlerini de merak ediyorsanız buyrun,

https://www.smithsonianmag.com/travel/28-places-to-see-before-you-diethe-taj-mahal-grand-canyon-and-more-10804769/

Petra’ya nasıl gidilir?

Biz Petra’ya Wadi Rum’dan sonra geçtik ve arabayla 1 buçuk saat gibi bir sürede ulaştık. Ancak uçaktan indim direk Petra’ya gideceğim derseniz, Amman’dan 2 saat 45 dakika; Akabe’den de 2 saate yakın bir sürede Petra’ya ulaşmanız mümkün.

Petra Bilet Fiyatları


Sabah açılır açılmaz gelirseniz bu kalabalıktan önce bolca seyredebilirsiniz:)

Bu konu biraz tatsız çünkü döviz kurlarının şu anki durumu ve Ürdün Dinarının hali hazırda bizim paramıza göre çok kıymetli olması sebebiyle, Petra bilet fiyatları yalan yok gerçekten çok pahalı.

Bir günlük giriş ücreti 50 dinar olup iki günlük giriş alırsanız fiyat 55 dinar oluyor. Maalesef kötü haber, şu anki dinar kuru (şubat 2019) 7.5 TL civarında.

Biz sabah yediden akşama kadar ölümüne gezdik ki hala bitirememiştik ancak vaktimiz o kadar olduğu için tek günlük bilet satın aldık. Ama çok detaylı gezeceğim derseniz, iki günlük bilet almanızı tavsiye ederim, biz bir günce Petra night dahil 30 km yol yürümüşüz, kaç kat çıktığımızı söylemeyeyim bile, gözünüz korkmasın:D

Ayrıca ek olarak denk gelirseniz, gitmek isterseniz Petra night fiyatı da 17 dinar.

Biletlerin hepsini girişteki bilet ofisinden alabilirsiniz.

Petra Gezilecek Yerler

Bu konu biraz zorlu bir konu çünkü Petra çok büyük bir antik kent ve bir gün vaktiniz varsa gideceğiniz yerleri seçip gezmeniz iyi olacaktır, sizi yorucu bir gün bekliyor olacak.

Girişte mutlaka içinde harita bulunan broşülerden almanızı tavsiye ederim, Visit Petra telefon uygulaması da indirirseniz o da yer yer size yardımcı olacaktır.

Petra’nın büyüklüğü ve görülecek yerlerin çokluğu haritadan bir nebze anlaşılıyor.

Girişte bilet gişesinin arkasındaki Petra Arkeoloji Müzesi’ni de gezmenizi tavsiye ederim.

Gezilecek yerleri tek tek yazmıyorum ancak http://www.visitpetra.jo/ sitesinden kısa kısa açıklamaları bulabilirsiniz, gitmeden okumak iyi olur.

Ben şöyle bir ksı bilgiler ve fotoğraflar silsilesi ile gözlerimin hiç silmeyeceği manzaraları paylaşmak istiyorum.

Treasury (Al Khazna)

Tabii ki gönüllerin efendisi, gözlerimle gördüğüm insan yapısı en güzel yerlerden biri olan hazine ile başlayacağım.

The siq denilen uzunluğu yaklaşık 1.2 km olan ve genişliği de 3 metre ile 12 metre arasından değişen bu harika kanyonu takip ettikten sonra insanlardaki yavaşlama ile birlikte ona yaklaştığınızı anlıyorsunuz.


The Siq Kanyonu

Biz de her an görünecek heyecanıyla devam edip, aradan görünce kendisini gözlerimiz yerinden fırladı. O 40 metre yüksekliğindeki yapının bir anda iki duvarın arasında belirmesi inanılmaz bir heyecan.


Beklenen An!

Her ne kadar yapılış amacı kesin olarak bilinmiyor olsa da yapılan kazılarda çıkanlara göre Nebati kralı Aretas’ın mezarı olarak yapıldığı düşünülüyor.

Her ne kadar yıllar içinde yıpranmış olsa da ön yüzünde birçok farklı kültüre sahip mitolojik karakter bulunuyor.

Gel gelelim aşağıdaki fotoğrafı nasıl çektiğimize:)

Aslında siz Hazine’nin yanına varır varmaz bir sürü çoluk çocuk insan gelip sizi sol taraftan yukarı çıkarıp fotoğraf çekileceğiniz noktraya çıkarmayı teklif edecektir, açıkçası ne kadar para istiyorlar bilmiyorum belki çok değildir ancak niyetiniz varsa mutlaka pazarlık etmelisiniz.

Peki biz ne yaptık tabii ki kolay yolu tercih etmedik. Otel sahibimizin de önerisiyle antik kent içinde yürümeye devam ettik. İlerde kral mezarlarını -Royal Tombs (Urn Tomb, Silk Tomb, Corinthian Tomb, Palace Tomb, Sextus Florentinus Tomb) gezdikten sonra oradaki trekking yolundan devam ettik.

Aslında yolun bu kadar uzun olacağını tahmin etmiyorduk, önce epey bir tırmandık hala etrafta güzel yerler görmeye devam ediyorduk.


Tepeden Antik Tiyatro Manzarası

Yol üstünde yalnız eşek manzarası:)

Sonrasında etraf biraz tenhalaştı ve manzara noktasındaki kafe (!) nin tabelalarını yer yer görmeye başlayıp takip ettik. Gerçekten epey bir saçma yollardan, epey bir süre yürüdük. Vazgeçip dönenler oldu ama sonunda bu noktaya vardık ve soğuk bir içecekle kendimizi ödüllendirip bu fotoğrafları çektik. Hayatımda çekildiğim en güzel fotoğraflardan biriydi sanırım:)

Monastery

Buraya çıkmak için çıkmayı gerçekten istiyor olmanız gerekiyor. Suyunuzu ve tüm eforunuzu hazırlayın çünkü yaklaşık 1000 basamaklık bir yol sizi bekliyor.

Üzücü yanı Petra içerisinde buraya insanları eşeklerle çıkaran ve eşeklere de inanılmaz kötü davranın insanlar var. Lütfen bu insanların bu işi yapmasına vesile olmayın, dinlene dinlene de olsa kendiniz çıkın.

MÖ 1. yüzyılda yapıldığı düşünülen manastır aslında Hazine’nin sadeleştirilmiş halini andırıyor insana ilk bakışta. Nebatilerin tapınma yeri olan bu yapı MS 2. yüzyılda Hristiyanlıkla birlikte Manastır olarak hayatına devam etmiş.

Şöyle bir karşısına geçin ve sadece bakın, bayaa iyi gerçekten.

Bunun dışında Amfitiyatro, Kral Mezarları, Colonnaded Street hepsi birbirinden harika.. Vaktiniz varsa iki gün ayırıp doya doya her yerini gezebilirsiniz.


Petra sen mi büyüksün, ben mi duruşu (kötü şaka)

Hazineden sonra soldan giden bir trail ile devam etmiştik, oradan manzaralar

Colonnaded Street


Royal Tombs

Royal Tombs

Royal Tombs

Petra Night

Gelelim bu dünyanın yedi harikasından biri Rose City diye de anılan Petra’nın gece nasıl olduğuna. Her pazartesi, çarşamba ve perşembe günleri sekiz buçukta başlıyor etkinlik ama gittiğinizde sıra sıra yere oturacağınız için ve güzel bir yer bulabilmeniz için erken gitmenizi tavsiye ederim. Gündüz olduğu için bilet gişesinden biletinizi alabilirsiniz, ya da gündüz biletinizi alırken siz bir sorun yine de nolur nolmaz:)

Kapıda biraz bekledikten sonra yürümeye başlıyorsunuz yine sabahki yollardan. Bütün The Siq mumlarla aydınlatılmış oluyor. Mistik bir hava var ortamda.

Sonra yine mumlarla süslenmiş Hazine’nin önüne geliyorsunuz ve hemen kendinize bir yer seçip oturuyorsunuz. Aslında etkinlik sırasında olanların çok bir olayı yok, çalınan müzik ve amcanın aksanlı bir şekilde Petra hikayesi anlatması inceden tatlı geliyor size ama asıl olay gözlerinizin gördüklerinde.

Sonrasında ki benim en sevmediğim kısım bu oldu saçma saçma renkli ışıklarla Treasury aydınlatılıyor, adeta Ankara’da dolmuşa binmişçesine mor, mavi, sarı, yeşil ışıklar beliriyor üstünde.


Bu iyisi, morları pembeleri hiç koymayayım:)

Ben fotoğraf çekme isteğim sebebiyle insanların boşalmasını bekleyip birkaç malesef beklediğim kadar başarılı olamadığım deneme yaptım. Ama en azından ışıklar yerini mumlara bırakmıştı yine de. Görevli amcalar kovalayana kadar orada takıldık:)

Akşam biraz serin oluyor, yanınıza bir ceket almanızı, fotoğraf çekecekseniz tripodunuzu unutmamanızı tavsiye ederim.

Sonra pert olmuş bir şekilde ayaklarımız ağlaya ağlaya otele döndük.

Diğer Ürdün yazılarımız için tıklayınız,

TÜM ÜRDÜN YAZILARI

Ürdün Hakkında Bilinmesi Gerekenler ve Bütçe Durumu

Ürdün’de Ulaşım ve Konaklama

Lut Gölü ve Akabe

Wadi Rum Çölde Kamp ve Safari