Paris’te Bi Piknik Meselesi

İlk Paris planları yapılırken, gün içinde gezilecek müzeler, saraylar, kiliseler, Disneyland.. Hangisi hangisine yakın? Bir güne kaç yer sığdırılabilir? Hepsini birden hangi sırayla gezsem olur? Planlar, planlar… Evet,hepsi mükemmel yerler, hepsini görmek gerekiyor. Louvre Müzesinden Orsay Müzesine, Versay Sarayından Notre Dame Katedraline. Bizim gibi yıllık izni sınırlı insanlar için çok mümkün değil ama diyelimki oldu ve Paris’in hakkını verecek kadar gün ayırıp hepsini gezdik, gördük. Peki o filmlerde gördüğümüz, özendiğimiz Parisienler boş vakitlerinde ne yapıyorlar? İşte kendimize birkaç saatliğine Parisien gibi hissedebilmek için ufak bir öneri geliyor.

Bütün bu koşturmacadan sıyrılıp Paris’in tadını çıkarmak istediğimiz bir anda, dedik ki neden minik bir piknik yapmıyoruz? Airbnb’den kiraladığımız evimizin hemen yanındaki G20 isimli süpermarkete girdik. Meşhur Fransız baget ekmeğinden, caaanım o Fransız peynirlerinden, çeşit çeşit şarküteri ürünlerinden ve markette keşfettiğimiz minik kavanozlarda satılan çeşit çeşit sosların enginarlı olanından aldık. İnanılmaz lezzetli bir sandviç yaptık. Yanına da dolaptan buzz gibi bir beyaz şarap ve biraz da çilek aldık. Hepsini attık sırt çantamıza. Düştük yola. Yola düştük dediysek merak etmeyin gideceğimiz yer Paris’in en merkezi yeri 🙂

Evimiz metronun Chatelet durağına çok yakındı, oradan metroya binip Line 1 ‘den 3 durak giderek Tuileries durağında indik. İndiğimizde ulaştığımız yer Jardin des Tuileries yani Tuileries Bahçesi. Şu anda park olan bu bahçe 1564’te Catherine de Medici tarafından yaptırılan Tuileries Sarayı’nın eski bahçesi ancak 1667’de halkın kullanımına açılmış. Bu Paris’in ortasındaki 25 hektarlık güzellik, Concorde Meydanından Louvre Müzesine kadar uzanıyor. Bütün o turist kalabalığının, koşturmacanın içinde tam bir huzur ortamı. İçinde müzeler, irili ufaklı havuzlar, dönme dolaplar her şey var. Yerler de öyle -benim parklarda en nefret ettiğim şeydir ki-beton falan değil, çakıllı kumlu bi şey.

Louvre Müzesine Çıkan Yol

Büyük Havuz

Concorde Meydanı’na Çıkan Yol

Buraya girer girmez dolduğumuz huzurla birlikte büyük havuza çok yanaşmayıp gördüğümüz küçük bir havuzun kenarına sırtı dik olan sandalyelerden değil de iyice rahat olabileceğimiz sırtı yatık o tatlı yeşil sandalyelerden çekip hemen oturduk. İnsanlar güneşleniyorlar, kitap okuyorlar, yiyorlar,içiyorlar, bizim özellikle Ankara’da çok yerde rastlayamayacağımız rahatlıkta bir ortam var. Açıyoruz sandviçlerimizi, şarabımızı evimizden getirdiğimiz kadehlere doldurup büyük bir mutlulukla yiyip içiyoruz. Sonra kitaplarımızı çıkarıp, güneşin tadını çıkarıyoruz.

Paris’e gidin, her yeri gezmek için ordan oraya koşturun, evet gitmişken hepsini yapın ama bu minik sizi huzur ve mutluluktan öldürecek pikniğe de birkaç saatinizi ayırın, pişman olmayacaksınız.