Koşuyorum #2-İstanbul Maraton 10k

Evet İstanbul Maraton 12 Kasımdaydı ve ben yazıyı neredeyse 3 ay sonra yayınlıyorum. Ama olsun, bu da önümüzdeki koşular için bir, misal yaklaşan Antalya’daki 4 Mart Runatolia koşusu, motivasyon olacaktır diye düşünüyorum.

Bursa 5k koşusuna kayırt yaptırırken ki okuyanlar blogdaki Bursa yazısını, kendisinin ilk koşum olduğunu bilirler, aynı anda hiç daha önce 10 km koşmamış olmama rağmen İstanbul Maraton’a da kayıt yaptırmıştım. Aslında ilk bir yarışa katılma hevesim de Boğaz köprüsünü koşarak geçme hissini yaşama isteğimle birlikte gelmişti. 2017’ye girerken yaptığım “bu yıl yapmak istediklerim”listemde, evet bazen komik geliyor ama aslında epey eğlenceli bir şey liste yapmak bence, 2017 yılında İstanbul Maraton’da 10k koşmak da vardı.

Start’taki çılgın kalabalık

Evet kaydı yaptırdım, ama kaydı yaptırmakla bitmedi, iş yoğunluğu, koşturmaca içinde bir yandan da ufak ufak antrenman yapmaya devam ediyordum. Bursa’ya kadar ufak ufak devam eden koşulardan sonra, artık 10k yarışına katılacaksam 10k da koşmam gerek dedim ve koşudan önce iki defa Eymir Gölünün etrafını ki 10.7 km yaklaşık koştum.

Yarış yaklaşırken “İyilik Peşinde Koş” sitesine kayıt yaptırdım. Peki nedir iyilik peşinde koş? Siteye katılacağınız koşu programı için kayıt yaptırıyorsunuz ve listeden dilediğiniz yardım kurumunu seçerek bir kampanya başlatıyorsunuz. Sonra bu kampanyanızı elektronik posta, sosyal medya vb. aracılığıyla insanlara ileterek seçtiğiniz kurum için yardım topluyorsunuz, bu paralar size hiç gelmeden sizin vesilenizle ilgili kuruma iletiliyor. Ben Koruncuk Vakfı’nı seçtim ve az ya da çok toplayabildiğim yardımlarla koşarken onlar için koşmanın mutluluğunu yaşadım.

Detaylar için internet sitesi,

https://ipk.adimadim.org/

Benim İyilik Peşinde Koş Profilim de,

https://ipk.adimadim.org/profil/IPK38251

Tüm bunlar olurken, koşudan iki gün önce, Amerika menşeili büyük bir şirkette, İstanbul Maraton’da terör saldırısı olabileceği ile ilgili uyarı yapıldığı bilgisini aldık. Sonrasında Family Guy dizisi son bölümünde İstanbul Boğaz Köprü’sünün patladığı bir sahne olduğunu duyduk ve onu izledik. Evet bunların hepsi bir tedirginlik yarattı, çünkü malum bu saldırılarda yabancı kaynaklardan gelen bilgilerin doğru olma olasılığıbiraz daha fazla oldu geçmişte.

Sonra düşündük ve dedik ki bu kararı aldık ve vazgeçmek yok. Bu kötü günler, yaşananlar hepsi bizi vazgeçirmek için. Ve İstanbul’a gittik.

Koşu günü geldi, giyindik hazırlandık. Köprünün başına geldik. İnanılmaz bir kalabalık vardı. Bir yerlerden kalabalığa karıştık ve önce ekrandan maratonda koşan atletleri izledik. Sonra 10k başladı ve yavaş yavaş koşmaya başladık. Boğaz Köprüsünü koşarak geçmek, hele de deniz görmeyen bir Ankaralı olarak mükemmel bir his. Kesinlikle koşmasanız dahi halk yürüyüşüne katılarak ve o kalabalığı göze alarak hayatta bir kere en azından yapılması gereken bir etkinlik. Fotoğraflar, videolar çeke çeke köprüyü bitirdik biz de. Sonrasında Ortaköy, Beşiktaş derken Galata Köprüsü’nü ağzım açık mutlulukla geçerken buldum kendimi ve Eminönü 10k için final noktası. İnanılmaz keyifliydi.

Resmen koşarak kıta değiştiriyorlardı 🙂

Koşarken bunlara maruz kaldık, şartlar çok zordu!

O kadar video, fotoğraf çekimi oyalanmasına rağmen 1 saat 9 dakikada bitirmek benim için bir başarıydı.

Yorumsuz!!

 

Benim için keyif orada da bitmedi, organizasyonun koşu bitişinde dağıttığı paketimizi alıp (temiz tişört, muz, meyvesuyu, protein bar vs.) soluğu Eminönü-Kadıköy vapurunda aldık. İstanbul’da yapmayı en en sevdiğim şeydir vapura binmek. Evet bunu yaptım diyebilmenin tatlı hafifliğiyle, elimde muzum ve meyve suyumla İstanbul Maraton maceramı tamamladım.

Gelelim sonuca, ben Antalya’da da 10k koşacağım, iyilik peşinde koşmak için siz de gelmez misiniz?

Vapur kalp Nihan