CAPE TOWN GİRİŞ 101: Ulaşım ve Konaklama

 

Ufak bir Tarihçe

Cape Town’a gitmeden önce Mandela: Long Walk to Freedom filmini izlemiştim, ki Güney Afrika’ya gidecek olsanız da olmasanız da bir izlemenizi tavsiye ederim. Her ne kadar hepimiz sömürgeciliğin, ırkçılığın bir miktar farkında olsak da ne kadar yakın bir tarihe kadar ne kadar korkunç şeyler yaşandığını hatırlamak veya farkına varmak çok hüzünlü.

Ümit Burnu’na gelen gemilerin personelinin dinlenmesi için uğranan bir yer olması ile başlayan tarihi Hollandalıların yerleşmesi ve Endonezya, Madagaskar ve Hindistan’dan köleler getirmesiyle oldukça büyük bir köle nüfusunun yaşadığı bi yer haline gelmiş. Tarih akıp giderken içine Fransızların ve İngilizlerin de katıldığı sömürge hali devam etti ülkede. Birinci Dünya Savaşı sonrası iyiden iyiye hız kazanan ırkçılık 1934’te siyahilerin siyasi haklarının ellerinden alınması ile devam etti. İkinci Dünya Savaşı sonrası da durum artarak devam etti. Mandela’nın da içinde bulunduğu çok büyük grevler yapıldı ülke çapında. 1961’den itibaren 27 yıl hapiste kalan Mandela 1994’te devlet başkanı oldu.

Şu an Cape Town’a dahi gittiğinizde (çok turistik bir yer olması sebebiyle böyle diyorum) hala siyahilerle beyazlar arasındaki farkı maalesef hissediyorsunuz. Tüm hizmet sektörü çalışanları, o yol kenarlarından gördüğünüz teneke evlerde yaşayanlar siyahilerken, işletme sahiplerinin, güzel mahallelerde yaşayanların beyazlar olduğunu içiniz burkularak görüyorsunuz.

Ek olarak vereceğim bir bilgi de gittiğimizde karşılaştığımız çok önemli derecedeki susuzluk sorunu. Umimi yerlerin bir kısmında suların akmaması seviyesine varmış olan, her yer uyarılar göreceğiniz bir susuzluk vardı Cape Town’da. Biz de kaldığımız süre boyunca elimizden geldiğince özen gösterdik minimum su harcamaya. Sadece orada değil, her yerde bu sorunla yüzleşmemek için kaynakları hunharca tüketmemekte biraz özenli davranmakta fayda var, aman dikkat!

Gelelim Cape Town’la ilgili gezi bilgilerine..

Cape Town’a Ulaşım

Evet biz de malum zengin insanlar olmadığımız, maaşla çalışan mühendisler olduğumuz için tabii ki ucuz bilet peşindeyiz her daim. Cape Town da uzak kategorisine alabileceğimiz yerlerden olduğu için biletler pahalı.

İki seçenek var diyebiliriz: Birincisi İstanbul’dan atlayıp direk (ki biz Ankara başkent olmasına rağmen pek bir yere böyle direk gidemiyoruz malesef) Cape Town’a gitmek. İkinci seçenek de Qatar Airways ile Ankara-Doha-Cape Town veya İstanbul-Doha-Cape Town şeklinde bir seeyahat gerçekleştirmek.

Biz ekim ayında İstanbul çıkışlı biletlerde kampanya olduğu için Ankara-İstanbul aktarmasını da göze alarak, Ocak ayı sonu için biletlerimizi 500 dolara satın aldık. Bu bilet 1900 tl gibi bir rakamken THY’de biletler 3800 tl civarlarındaydı.

Bu biletin kötü yanları ise, gidişte Doha’da aktarmada sadece 55 dk olması (bu sebeple arkadaşlarımızın valizinin yetişememiş ve ertesi gün gelmiş olması), ikincisi de dönüşte yine Doha aktarmasında 7 saat civarı gece saatlerinde bekleme olmasıydı. Ama buna rağmen biz bu bileti satın aldık ve aradaki fark ile konaklamamızı karşıladık.

Eğer böyle kısa aktarmalı bir uçuşunuz varsa tavsiyem sizi birkaç gün valiziniz gelene kadar idare edecek bir kabin valizi ile uçağa binmeniz.

Qatar Airways’in dönem dönem yaptığı güzel indirimler oluyor, onları takip etmenizi tavsiye ederim.

Tercih sizin.

Uçuşa başlamadan önceki mutlululuğumuz: soldan sağa ben, Gökhan, Özgür, Hazal

Cape Town’da Konaklama

Cape Town’da istediğiniz her türde konaklama şekli var, biz 4 kişi olmanın avantajını da kullanarak Airbnb’den ev kiralamayı tercih ettik.

4 gece Cape Town merkezinde Bo-Kaap’ta linkteki tatlı Mavi Ev’de kaldık, çok da memnun ayrıldık. Hem merkezde oluşu, hem arkasında otoparkı olması, hem evde ihtiyaç olan herşeyin bulunması bizi gayet memnun etti. Mutfağının camından bakınca ufak bir Table Mountain manzarası bile vardı:)

https://www.airbnb.com.tr/rooms/6980302

 Evimizin Önünde 🙂

İkinci evimiz 2 gün kalacağımız Simon’s Town’da idi, burayı da Ümit Burnu’na gitmek, penguenlerle yüzmek ve Muizenberg Beach’te surf yapanları seyretmek için seçmiştik. Ancak burda bir tatsızlık yaşadık. Ev sahibimiz bize haber vermeden (kendince çeşitli sebeplerle) evimizi değiştirmiş ve biz bunu eve yerleşmek için gittiğimizde öğrendik. O anda sonra başka ev, otel vs aramakla uğraşmak istemediğimiz ve ev de bizim kiraladığımızdan biraz daha alt standartlara sahip olmasına rağmen yine de güzel olduğu için kaldık. Sonradan şikayet ettiğimizde kalmayı kabul ettiğimiz için Airbnb yapabilecekleri birşey olmadığını belirtti, aklınızda olsun bir sıkıntı olursa olduğu anda Airbnb’ye bildirmelisiniz. O yüzden bu ev sahibine kızgınlığım sebebiyle bu evi tavsiye etmeyeceğim. Ama Simon’s Town’da çok güzel okyanus manzaralı evler var.

 

Sıkıntılara rağmen Yatak Odamızdan gözümüzü açınca gördüğümüz okyanus manzarası çok iyiydi!

Üçüncü evimiz ise Paarl’daydı. Bağlar bölgesi olan Paarl’da şarap bağlarına gidip tadım yapmak, piknik yapmak için kalmayı tercih ettik. Tek katlı müstakil olan evimiz oldukça lükstü. Birçok odası ve odaların birkaçının içinde banyosu vardı. Bahçesi ve bahçesinde havuzu, barbeküsü vardı. Oldukça keyifliydi. Malesef yüksek derecedeki susuzluk yüzünden havuzun suyu çok temiz değildi  ama girebilseydik ellerimizde kokteyllerimizle keyif yapmak da bi ayrı güzel olurdu.

Evimizin bahçesi

Evi kişi sayısına göre değişen bir fiyatta kiralayabiliyorsunuz hazırlanan oda sayısı değişiyor sadece, bu da linki:

https://www.airbnb.com.tr/rooms/14922238?location=elba%20paarl&s=_KzmPEMX

Evler de dahil olmak üzere yaptığımız harcamaları planlama yapmanızda yardımcı olması açısından tek bir yazıda toplayacağım.

Cape Town’da Ulaşım-Araç Kiralama

Cape Town’da ulaşım için biz hiç düşünmeden araba kiraladık. Toplu taşıma pek düşünülecek bir ihtimal gibi görünmemesine rağmen, çünkü gidilecek yerler oldukça uzak birbirinden, yine de araba kiralamak istemezseniz gördüğüm kadarıyla Hop-on Hop-off otobüsler turistik yerlerin çoğuna gidiyor. Ek olarak da turlar satın alarak seyahatinizi gerçekleştirebilirsiniz.

Biz 4 kişiye uygun büyüklükte (Volkswagen Jetta) bir arabayı 7 gün için 1250 tl  civarı bir rakama Bidvest Car Rental’dan kiraladık. Bu fiyatın içine malum trafik sağdan aktığı için aracın otomatik oluşu, herşeyi kapsayan bir sigorta ve iki sürücü kullanımı da dahil. Aracı havaalanında alıp havaalanında bıraktık. Alırken veya teslim ederken herhangi bir sorun yaşamadık, tavsiye edebilirim.

Buyrun linki:

https://www.bidvestcarrental.co.za/