Romantik Viyana Gezi Rehberi – Yürüyüş rotası

Viyana çok aşırı güzel demiş miydim? Ben Prag’dan sonra bu kadar güzel bir yere daha gidemem herhalde demiştim. Ama Viyana bence o kadar güzel, hatta bazı kısımları daha da güzel. Mutlaka Noel ışıkları da etkiliyordur bu hislerimi.

Üç gün için kaçtığımız Viyana’yı en az 4-5 günlük gezdik. Listemdeki her şeyi de yapmadık ki bir daha gelmek için başka bir sebebimiz olsun 🙂 Bir de hem buraya sık gelen yakın bir arkadaşımız hem de burada yaşayan dünya tatlısı bir arkadaşımız olduğu için hep en güzel yerlere, en güzel şeyler için gitmiş olduk. O yüzden Viyana seyahatimize gerek efektiflik açısından, gerek planlama gerekse eğlence açısından 10 üzerinden 10 veriyorum 🙂

Nerde kaldık: Biz Best Western Hotel’de kaldık. 3 gece için 250 euro ödedik. Odaları görece küçük ama konforlu. Hem yeri hem de güzel kahvaltısı için burayı seçmiştik, ikisi de yanıltmadı. Ama Viyana’da bunun gibi çok güzel alternatifleri erken ayarlarsanız çok daha uygun fiyatlara bulmanız mümkün. Biz 3 hafta önce gelmeye karar verdiğimiz için çok fazla seçenemiz kalmamıştı. Bir de Christmas gibi Paskalya gibi zamanlarda turist yoğunluğu da oluyor. O yüzden ne kadar erken o kadar iyi 😉

Biz Viyana gezimize, buraya sık gidip gelen Mert’in yürüme yolu tavsiyesiyle başladık. Bu yaklaşık olarak 5 saatimizi aldı. Ama buna araya aldığımız 45 dakikalık kahve tatlı molası da dahil. Yol üzerindeki belli başlı yerleri işaretlediğim şehir haritasına da  buradan ulaşabilirsiniz.

Yürüyüş yolu:
1. Stephansplatz’dan başlıyoruz gezimize. Burada Viyana’nın sembolü olan ve daha sonra kupaların, magnetlerin ve hatta otabüslerin üzerinde göreceğiniz Stephansdom katedrali var. Enterasan iki bilgi; bu katedralin çatısı tamamen seramik kaplı. İkinci enterasan bilgi de buradaki gözetleme kulesinin Osmanlıların gelip gelmediğini gözetlemek için yapılmış olması ve orada biz gözcü bulundurulması. Neresi enteresan diyeceksiniz, şurası; buradaki gözetleme askerlerinin neden orada olduğu unutulmuş ve bu göreve ancak 1956 yılında son verilmiş 🙂

2. Graben üzerinden yürümeye başlıyoruz. Buradan katedralin en iyi açıdan fotoğrafını çekiyoruz. Bu cadde Noel zamanı hemen hemen Viyana’ya giden herkesin fotoğraflarında gördüğünüz ışıklı cadde. Caddenin ortalarına doğru Column of the Trinity (Veba sütunu)’i görüyoruz. 1693 yılında tamamlanan bu sütun, 1673 yılındaki büyük veba kırgınından sonra yapılmış. Caddenin sonunda Julius Meinl var, kaynaklarımıza göre en güzel Viyana kahvesi burada. Oturup da içilebiliyor ya da eve de paket alınabiliyor. Biz diğer kafelerde oturmak istediğimiz için paket kahvemizi evde içmek üzere alıyor yolumuza devam ediyoruz. Kahve çok iyi 🙂

3. Julius Meinl’i görünce sola dönüyor, Kohlmarkt üzerinden devam Michaelerplatz’a doğru yürüyoruz. Sağımızda Viyana’nın saray pastanesi Demel’i görüyoruz. Burada bir kahve/tatlı molası veriyoruz. Genelde sıra oluyor ama pastane çok büyük olduğu için hızlıca işerliyor sıra. Sıra beklerken açık mutfakta çalışan şeflere bakabiliyoruz. Burada Viyana’ya özel cafe melange içiyoruz.

4. Michealerplatz’a doğru devam ediyoruz. Karşımızda görünen yeşil kubbeli güzel bina Hofburg Sarayı.

5. Sarayın kapısından içeri girince büyük bir alana çıkıyoruz. Hofburg’lar Viyana’ya en çok eser katan aile olarak biliniyor. Hofburg sarayı kışlık saray olarak, Schönbrunn ise yazlık saray olarak kullanılıyormuş. Sarayın en eski kısımlarından biri Swiss Wing (Isveç kapısı). Ve bu yapı hala 20 Euro’ların üzerinde bulunuyor. Ayrıca Spanish Riding School (Ispanyol binicilik okulu) da kapıdan girdiğiniz bölümde yer alıyor. Ancak şovlar Kış Binicilik Okulu (Winter Riding School) ‘nda sergileniyor.  Burada kullanılan atlar Lippizan cinsi atlar. Isim ise Trieste yakınlarındaki atların yetiştirildiği Lipica’dan geliyormuş. Burası da kısa bir süreliğine 5 Euro üzerine konmuş.

Saray planı içerisinde bir de ayrı bir bina olarak inanılmaz güzel bir kütüphane bulunuyor. Girişi 6 Euro. Burada maalesef hiç fotoğraf çekmemişiz. Ben genel olarak kütüphane gezmeye bayıldığım (genel olarak kitaba bayıldığım için) keyifle gezdim. İlgilenirseniz, kitap kulübümüzün bloguna da şuradan ulaşabilirsiniz.

Buraları gezerken karşımızda bulunan kapıdan çıkmıyor ve eldiğimiz kapıdan geri dönüyoruz.

6. Solumuzda kalan Herrengasse üzerinden devam ediyoruz. Sokağın ortasına doğru sağımızda Café Central Wien’i görüyoruz. Viyana’nın en eski kahvecisi burası, içi çok şık. Demel’de kahve içtiğimiz için burayı daha sonra gelmek üzere not ediyor ve yolumuza devam ediyoruz. Siz bütün restoran ve kafelere yakında yazacağım detaylı yazımızdan ulaşabilirsiniz.

7. Herrengasse’nin Schottengrasse ile birleştiği yerden sola dönerek Teinfaltstrasse üzerine çıkıyor, sokak boyunca yürüyoruz.

8. Sokağın sonunda sağımızda Café Landtmann bulunuyor. Hemen içeri girip en iyi apfelstrudel’lardan birini vanilya soslu yiyoruz. Burası da Cafe Central ve Demel gibi şık bir kafe. Fiyatlar ucuz değil, 11 Euro veriyoruz apfelstrudel’a ama kesinlikle değiyor. Elmalı tatlı sevmeyen için küp küp doğranmış marmelatla servis edilen ve yine Viyana’ya özgü bir tatlı olan kaiserschmarrn’ı önerebiliriz.

9. Tatlımızı yedikten sonra turumuza devam ediyoruz. Karşımızda Rathaus bulunuyor ve hemen hemen yılın her döneminde burada bir etkinlik oluyor. Ayrıca okuyacağınız en beğendiğimiz Noel marketi de burada. Yine hemen hemen her Noel marketinde bulunduğu gibi, burada da büyükçe bir buz pateni pisti bulunuyor. farklı zamanlarda farklı şeyler.

10. Buradan Museum’s Quartier’e geçeceğiz ama geçmeden yolumuza bir 15 dakika ekleyerek inanılmaz güzel bir kilise olan Votivkirche’e gidiyoruz. Eğer ilginizi çekmiyorsa 11. adımla devam edebilirsiniz. Bu kilise yine çatısı seramiklerle kaplı bembeyaz bir kilise ve bence çook güzel. Neo-gotik döneme ait 19. yy’da yapılan kilise bu sebeple şehir genelinden biraz ayrılıyor. Beyaz kumtaşından yapıldığı için düzenli olarak bakım yapılıyor. Havanın güzel olduğu zamanlarda önündeki yeşillik alanda ve banklarda yer bulmak biraz zor oluyordur mutlaka 🙂 Bilmem söylemem gerek var mı, buraya ayrıca bayıldım.

11. Rathaus’u sağımıza alıp ring üzerinden yürürken sağda parlemento binası, solda is volksgarten bulunuyor. Viyana bahçelerinin hepsi güzel, vaktiniz varsa birkaçını mutlaka gezin.

12. Biraz daha ileride karşımıza Museums Quartier çıkıyor. Adından anlaşılacağı gibi burası müzelerin olduğu bir yer. Bir tarafından Doğal tarih müzesi (Naturhistorisches),  diger tarafında ise Sanat Tarihi Müzesi bulunuyor. Doğal tarih müzesinin web sitesinden  sanal tur yapabiliyorsunuz. Noel zamanı burada da bir Noel pazarı kuruluyor. Müze sevenler için ayrıca burada Çocuk Müzesi, Rudolf Leopold ve eşinin yıllarca topladıklari1 eserlerin sergilendiği Leopold Müzesi, MuMOK ( Modern sanat müzesi) ve bazı sanat galerileri bulunmakta.

13. Ring üzerinden devam ediyoruz. Karlsplatz sağ tarafımızda kalıyor. Güvensiz olduğu söyleniyor ama araştırmalarıma göre oldukça sıkı takip edilen bir bölge. Sırf bu yüzden görmemezlik etmeyin bence.

14. Yürüyüş turumuzun son adımı Belvedere Sarayı. Biz sınırlı vaktimiz olduğu için Schönnbrunn Sarayı’na gitmeyi tercih edip, Belvedere’yi yalnızca dışardan gördük. Saray iki kısımdan oluşuyor. Yine ön araştırmalarıma göre Belvedere geniş bir koleksiyon barındırıyor bünyesinde. Resim severlere duyurulur. Schönnbrunn Sarayı için yazdığım detaylı yazıya da buradan ulaşabilirsiniz.

Buradan sonra Hundertwasser’e ya da Naschmarkt’a gidebilirsiniz.

Bir de şehir’i yukarıdan görmek için Danau  (Tuna) Kulesi’ne çıkabilirsiniz. Biz burada yemek yediğimiz için bu kısımı çok yakında Viyana restoranları yazımızda bulabilirsiniz.

Noel marketleri ile ilgili ayrı bir yazıyı da daha sonra ekleyeceğim.

Viyana mutlaka görülmesi hatta ne kadar çok görülürse o kadar iyi olan şehirlerden 🙂